Sevgi Ülkesinde Yaşamak Vardı

Posted by JANTİ | Posted in , | Posted on 22:38

0

  Her insanın yaşamdan bi isteği,beklentisi vardır.Ben de bi insan olduğuma göre benimde isteklerimin,hayallerimin olması gayet normal.Normal olmayan benim bu yaşıma değin hiçbir isteğimin,hayalimin gerçekleşmemiş olması.Bunda kimi zaman küçük olsada çoğunlukla büyük ve gerçekleşmesi zor olan hayaller kurmamın ve hayallerimin gerçekleşmesinin başka insanlara bağlı olması da önemli bi etken.

  Ama düşünüyorum da dünyaya yeniden gelsem ve istediğim bi hayat verilse bana sanırım şöyle bi hayat sürmek isterdim:



 Küçük ve şirin bi sahil kasabasında başlamalı hayatım.Herkesin birbirini tanıdığı,sevdiği,saydığı,büyük dostlukarın ve büyük aşkların yaşandığı sıcacık bi sahil kasabası.

  Evler birbirine bitişik olacak,sıcak komşularımız olacak.En yakın komşumuzun bi kızı olacak,adı "J" ile başalayacak.Büyürken beraber,oyunlar oynayacağız,kavgalar edeceğiz,annelerimizin yanına koşup birbirimizi şikayet edeceğiz.

  Derken büyüyeceğiz,okula başlayacağız.Aynı okula kayıt olacağız,aynı sınıfa düşeceğiz.Annelerimiz bizi en ön sıraya beraber oturtacak,beraber ağlayacağız.Kavgalarımız okulda da devam edecek ama tatlı kavgalar bunlar,öğretmen bize kızacak biz birbirimizi suçlayacağız yine.

  Büyüdükçe ona karşı bişeyler hissettiğimi farkedeceğim ne olduğunu bilemediğim.Sınıftaki diğer erkeklerle samimi olması beni huzursuz edecek,kıskanacağım onu herkesten,bazen kendimden bile.

  Yıllar sonra ona aşık olduğumu anlayacağım,okula beraber gidiş gelişlerimizde, onu anlamsız kıskançlıklarım düşündürecek ve bu pek hoşuna gitmeyecek.

  O hep hayallerinden bahsedecek,içinde benim olmadığım.Hayal kurarken yüzünün aldığı tebessüm,gözlerindenki ışıltı beni mutlu edecek,ama hayallerinde benim olmamam da içimi kemirecek.

  O benim hayallerimi soracak sonra.En büyük hayalimin "o" olduğunu söyleyemeden,hayallerime onu koyamadan bu sefer ben anlatacağım.Ara sıra sözümü kesip tavsiyelerde bulunacak.

  Yıllarla birlikte aşkım daha da kuvvetlenecek.Liseyi de beraber okuyacağız.Aynı okul aynı sınıf.Kavgalarımız azalacak,hayallerimiz büyüyecek,gelecekten beklentilerimiz artacak.

  En sonunda daha fazla tutamayacağım kendimi,geçeceğim karşısına,ilan-ı aşk edeceğim,dökeceğim içimde ne varsa.Şaşıracak,cevap vermeden ayrılacak yanımdan.Bikaç gün hiç konuşmayacak,kaçamak gözlerle bana baktığını farkedeceğim ders aralarında.Konuşmayışı beni üzecek,pişman olacağım...

  Neden sonra birden yanıma gelecek,bi öpücük konduracak yanağıma.Şaşkınlıktan dilim tutulacak,ne diyeceğimi bilemeyeceğim.Sonra sımsıkı saracağım onu,öpüp koklayacağım.

  Yıllar sonra bir kır düğününde evleneceğiz,kendimi onu mutlu etmeye adayacağım.Kavgalarımız evliliğin tuzu biberi olacak....

Nasıl İsyan Etmem İbo

Posted by JANTİ | Posted in , , , , | Posted on 23:20

0

  Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Düne kadar aklımın ucundan geçmiyordu İbrahim Tatlıses ile ilgili bir yazı yazmak.İbonun çok büyük bi hayranı olduğum ve onu çooook sevdiğimi söyleyemem,sadece normal bi insan olarak birinin vurulması,ölüm riskinin olması üzdü beni.Allah acil şifalar versin,ölürse nihayetinde bir gün elbet ölecek, ölümüne ağlamam yani,sevinmem de.

  Çocukluğumda yani daha 8-10 yaşlarındayken korsan cd'lerden çok şarkısını dinlemişliğim,ezberlemişliğim,çok filmini izlemişliğim,haline üzülmüşlüğüm olmuştu.Severdim o zamanlar yani.Yıllar geçince eskisi kadar sevmez oldum,bunda artık o tarz müziklere ilgi duymuyor olmamın da katkısı vardır elbet.Ama asıl sebep, yıllarla birlikte benim aslında eski yani Ayağında Kundura'yı söyleyen İbo'yu sevdiğimi anlamamdı.Ben o "halktan biri" olan daha samimi,daha içten İbo'yu seviyordum.O zamanlar daha bi güzel söylüyormuş ayriyaten şarkıları.

  Bu yazıyı yazma sebebime gelecek olursak,dün tv izlerken rastgele öyle zaplarken Beyaz TV'ye rast geldim.Bir de ne göreyim?

 İBO SHOW

 Bi an saflıkla "bu adam ne zaman iyileşti de  program yapmaya tekrar başladı"dedim.Ama sonra anladım ki programda İbo yok...İbo hala hastane de ölüm-kalım savaşı veriyor.

  Ama çalıştığı kanalda yaptığı program devam ediyor ve onu sevdiğini söyleyen insanlar onun programında şarkı söylüyor,eğleniyor.Herkes başımıza iyilik meleği kesiliyor ama görülüyor ki amaç belli : RATİNG

  Ve ben bir kez daha anladım ki ölümlerden,ölülerden,ölmek üzere olanlardan.hayati riski bulunanlardan bizim kadar nemalananlar,çıkar sağlayanlar,kendine bi pay koparmaya çalışan yok.

  Öyle kameralar karşısında hastahaneye ziyarete gidip açıklama yapmak falan bunları yemeyiz biz.Hepsinin olmasa da çoğunun oraya "iyilik meleği"görüntüsü vermek için gittiğini ve samimi olmadığını biliyorum.Ama bakın ben söylüyorum ki İbo yarın ölse sokaktan birinin ölmesi kadar üzülürüm en fazla.Çünkü İbo'yu sevmiyorum.Ama nefrette etmiyorum,nötrüm.En azından ben samimiyim.

  Ben de buradan iyilik meleği görüntüsü vermek adına İbo'ya geçmiş olsun diyor,acil şifalar diliyorum.Dualarımız seninle.
(Farkettiyseniz ben de İbo üzerinden nemalanmış oldum.Eğer farketmediyseniz...)



Ben İboyu bu haliyle bu türküyle seviyorum işte.

Dünyaya Kadın Olarak Gelsem Eşcinsel Olurdum

Posted by JANTİ | Posted on 15:39

1

   Öncelikle geç kalınmış bir yazı oldu bu biraz.Daha doğrusu kızlarla kadınlarla ilgili kusmak istediğim bikaç şey vardı 8 Mart'la birlikte bahanem oldu ikisini de aradan çıkartmış oluyorum.

  Ben kızları,kadınları çok severim.Güzel olanlarını bilhassa,yani kalbi güzel olanları.Onlar bizim canlarımız,koparmaya kıyamadığımız çiçeklerimiz,bidenelerimiz.Onlar olmasa ne bok yerdik lan diye düşünmeden edemiyor insan.Ben size söyleyeyim yarrağı yerdik.Cidden yerdik ha.Onlar olmasa kannımca etraf "erkek gibi karılarla" ya da "karı kılığında erkeklerle" artık hangisiyse onla dolardı,yarrağı hakkattten yerdik.

  Evet ben kadınları  çok seviyorum.Bu tabiatiyle çok normal.Ne lan gidip adamları mı seveyim yani değil mi?Şu 8 Mart dolayisiylen de onlardan bi istirhamım olacak.

  Babet diye bi halt icat etmiş yarrağın teki ki o babetler götüne girsin.Canım kızların,kadınların tüm seksapelitesini tüm cazibesini tüm albenisini silip götürdü benden bu babet denilen ucube.Bi kereceğime isminde hayır yok.Babet de neymiş lan?40 defa babet diye tekrar etsenize.İçinizden tabi yoksa çok mal bi duruma düşersiniz elaleme maskara olursunuz millet "ne diyor bu deli"diye bakar.Öyle bi kelime babet.

  Şekli şemali de çok basit,çok yavan.Nerde babet giyen bi kadın görsem yeni küfürler icat ediyorum,başımı çeviriyorum.Babet giyen kadın bizim Cevdet abi gibi yürüyor.Babet giyen kadın yere tükürse,efevari bi yürüyüş takınsa,yoldan geçenlere laf atsa yeminlen şaşırmam.Kısacası babet kadınları erkekleştiriyor.

  Kadın dediğin kırıtarak,salına salına yürür.Ammavelakin bu babet sayesinde maratonda yürüyen atletler gibi yürüyorlar.Normal kadın "S" gibi yürür babetli kadın "Z" gibi yürür dümdüz.

  Oysa converse ya da kışlık botlar öyle mi ?En düz yürüyen kadını bile çekici yapar en çirkin kadını bile seksi yapar.Gözümüz gönlümüz açılır,içimiz ısınır şu kışta kıyamette.

  Hayatlarımızın bazen içine eden ama çoğu zaman hayatlarımızı güzelleştiren,hayalarımızın anlamı kadınlardan istirham ediyorum giymeyin şu lanet olası babet ucubesini.Makyaj yapacağınıza babet giymeyin,benim için kafidir.

  Eğer gün olurda kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı olursam yapacağım ilk icraattir babet giymeyi yasaklatmak.İkinci icraatim kadınların konuşma sürelerine belli bir kısıtlama getirtmek olurdu.

  Lütfen sözlerimi kulak ardı etmeyin ey kadınlar.Kimse için değilse benim için.Çünkü ben sizi çoook seviyorum.Yani...


  Yaşadım, Tanrım,
Yarım ve uluorta,
Bir dahaki hayatta,
...Varsa öyle bir hayat,
Şiir yazar mıydım,
Bilmiyorum.

Ama kadınlar, Tanrım,
Öyle sevdim ki onları,
Gelecek sefer
Dünyaya
Kadın olarak gelirsem,
Eşcinsel olurum.

Cemal Süreya

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...