Dinle Sevgili Ülkem

Posted by JANTİ | Posted in , | Posted on 01:52

0

Ahmet Kaya...11 Aralık itibariyle 10 yıl oldu aramızdan ayrılalı."Bi gün belki tekrar dönerim ülkeme" umuduyla yaşıyordu çook uzaklarda,Fransa'da.Belki de dayanamadı bunca eziyete,kine,düşmanlığa ve ülkesinden uzak kalmaya yorgun kalbi...

Yıllarca sırf doğulu olduğu için,Kürt olduğu için,Türkçe'yi farklı aksanda kullandığı için ezildi,hor görüldü,"öteki"muamelesi gördü.Bu yüzden başkaldırdı,isyan etti,yazdı,çaldı,söyledi.

Her seferinde dostluktan,sevgiden,kardeşlikten,bütünlükten,birlikten söz etti ama hep "bölücü"olmakla suçlandı.Yanisi kimse anlamıyordu onu belki de anlamak istemiyordu.Topluma yön veren,geliştiren sanatçılar,aydın kişiler bile.

Nihayetinde 10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği ödül töreninde "yılın en iyi sanatçısı ödülü"nü aldığı bir gecede sırf  "Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir KÜRTÇE şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum.” sözleri yüzünden bir çok sanatçı,gazeteci ve medya mensubunun bulunduğu davetlilerce küfür edildi,çatal bıçaklar fırlatıldı,bi dayak yemediği kaldı.

Bitmemişti tabi.Bunun üzerine sunucular hemen sıradaki şarkıcıyı çağırmış ve o şarkıcı söylediği şarkının sözlerini (“Bu devirde kimse sultan değil, hükümdar değil,padişah değil/ Atatürk yolunda tüm Türkiye/ bu vatan bizim/ellerin değil”) gibi provakatif ve bir sanatçıya! yakışmayacak şekilde değiştirerek söylemesi,ardından 10.yıl Marşının çalınıp tüm davetlilerin eşlik etmesinin istenmesi törende yaşanan olayların tuzu biberi olmuştu.

Ertesi günlerde bütün medya adeta savaş açmıştı Ahmet Kaya'ya...Hakkında yapılan onca hakaret dolu yorumlar,iftiralar...Kendisine gönderilen tehdit mektupları vs.Ahmet Kaya tüm Türkiye'nin gözünde bir haindi artık,duramazdı buralarda,duramadı da.Ama yaban ellerde,başka diyarlarda da yapamadı.

"Ben öldükten sonra değil şimdi anlaşılmak istiyorum"diyordu Ahmet Kaya ama ne fayda.Bu ülkede görülmüş,duyulmuş şey midir hayattayken anlaşılmak.Anlaşılmanız,kıymete binmeniz için anca ölmeniz gerekiyor güzel ülkemde.

Ahmet Kaya...Onsuz on yıl geçti.Yeni yeni anlaşılıyor,kıymete biniyor.Kürtçe şarkı söyleyeceğini söylediği için küfredilen,linç edilen Ahmet'in ülkesinde bugün Kürtçe yayın yapan devlet kanalı var.

Ahmet Kaya...Sensiz on yıl geçti.Kim bilir belki bi on yıl sonra mezarını buraya getirmek isteyenler olacak.Ama kimse demeyecek ki bu adam ne dedi,niye dedi?

Ahmet Kaya,,,Güzel insandı.Toplumdaki farklılıkları zenginlik olarak görmeyip,herkesi bir yapmak isteyenlere inat seni anlayanlar var.
"ölürsem, hayatımda istediğim bir tek şey var. asla bu ülkeyi sevmiyor demesinler.."


Bulutsuz Yağmur

Posted by JANTİ | Posted in , , , , , , , , | Posted on 03:26

0

"Nasılsın?" sorusuna "Bilmem iyiyim galiba.Ya da değilim.Ne iyi ne kötüyüm aslında, belkide bi iyi bi kötüyüm.Bilmiyorum"diye saçma cevaplar verdiğim,ruh halimi anlamakta güçlük çektiğim bi gündü bugün.Açıkçası sabah uyanmak bilmeyişim ve havanın son günlere nazaran oldukça kapalı oluşundan pekte iyi bi gün geçirmeyeceğimi anlamıştım.Anlamıştım anlamasına ama anlamazlıktan geliyordum.

Öğleden sonra havayla birlikte bende açılır,kendime gelir oldum.Yine de bunun geçici olduğunun farkındaydım.Güne inanılmaz kötü bi ruh haliyle başlamıştım çünkü ve öyle günlerde o günün iyi geçmesi  %1,6842 bile değildi benim için.

Eve kazasız belasız,sapa sağlam ama yorgun argın,bitik bi halde gelebilmiştim.Ancak akşam ki 2 olay kötü başlayan günümü melankolik bi halde bitirmeme neden oldu.

1.Hayranlıkla ve gıptayla takip ettiğim HBBA'nın biraz hüzünlü yazısıydı. İlk başta pek bi etkisi olmasa da ilerleyen saatlerde beni baya bi uzaklara sevk etti,o hayalden o hayallere daldırdı.

2.Bu yazının üzerine pek sevdiğim çok zarif ve naif bi arkadaşımla yaptığım bi muhabbet Küçük Emrahvari günün tuzu biberi oldu.Zira aşktan,daimi aşkımdan söz ediyordu.Ne kadar eskisi kadar umursamasam,siklemesemde insan bi vakitten sonra kendini tutamıyor be moruk.

Olasılıksız,imkansız ve umutsuz bi aşk, nolursa olsun insanı derinden etkiliyor ki etkilememesi namümkün.

1.ve 2. olayları harmanlayacak olursak ortaya şöyle bi sonuç çıkıyor -ki ben bu sonucu uzun zaman önce çıkarmıştım ve planlarımı yapmıştım zaten: TERK-İ DİYAR

Evet çok vakit  önce kafaya koymuştum,gideceğim buralardan.Nereye sorusuna kesin bir yanıt bulamasam da henüz "Sevgi Ülkesi" ya da "Hayallerimin Başkenti"diye sıfatlandırıyorum o meçhul diyarı.Acı-tatlı,iyi-kötü anılarımı,geçmişimi,sevdiklerimi ve beni bırakıp ardıma bile bakmadan gideceğim.Bazen gitmek gerekiyor hatta kaçmak.Bizimkisi de o hesap işte.


Biraz hüzünlü bi yazı oldu farkındayım ama bugüne de anca böyle bi yazı giderdi.Bu yazıya da anca bu şarkı giderdi:


Ayna - Ada Vapuru

*HBBA'ya ve okunası yazısına teşekkürler...

 http://fizy.com/#s/1ai0eo

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...