2023'e 13 Kala Türkiye

Posted by JANTİ | Posted in , , , , , , , , | Posted on 02:16

0




 

Bu haftaki yazımı futbolla ilgili yazmayı planlıyordum aslında ama Cumhuriyet Bayramı'nı es geçmek istemedim.Futbolla ilgili yazıları her zaman yazarız ama Cumhuriyet Bayramı sonuçta yılda bir geliyor

29 Ekim 2010...Cumhuriyetin ilanının 87.yıl dönümü...Her zamanki gibi coşkuyla,sevinçle,törenlerle vs. kutlandı.Niye,nasıl kutlandı?Daha doğrusu Cumhuriyet niye ilan edildi,nasıl kazanıldı?Eminim,gidipte seçimlerde hangi adaya oy verdiğini bilmeden, sırf tuttuğu bir partinin adayı diye oy vermek için,milletvekili olup meclisi box arenası zannedip dövüşmek,milyonlarca lira,euro ya da dolar harcayıp Boğaziçi Köprüsü'nde lazer ve havai fişek gösterisi yapmak,bayram sabahı öğrencilere geçit yaptırıp "Cumhuriyetimizin Bekçileri"ilan edip arkadan Atatürk'ün birkaç sözünü söylemek,yılda sadece bir gün cumhuriyeti hatırlamak için vs.vs. ilan edilmedi.Bu ülke,bu halk batının karşısında artık ezilmesin,sömürülmesin,batıdan daha ilerde olsun,"çağdaş uygarlık seviyesi"nin üstüne çıksın,modern,kültürlü,eskisi gibi ilime,bilime yön veren bir ülke olsun diye ilan edildi kanaatimce.Ama şahsen görüyorum ki (genellemeden nefret ederim ama) çoğumuz atalarımızı anlayamadık,onlara layık olamadık,cumhuriyetin ve bu ülkenin değerini bilemedik şu 87 yıllık süre zarfında.

Geçen 87 yılda neler yaptık?Çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıktık mı?Hayır.İlime,bilime yön veren ülkelerden miyiz?Hayır.Şimdiye kadar yapılan sadece batının ilmini getirtmek,daha da geliştirmek,daha iyisini yapmak değil,batının ahlakını almak,kendi benliğimizi,örf ve adetlerimizi,bizi biz yapan değerlerimizi unutmak...Yapılan güzel işler yok mu?Elbette var ama istenilen düzeyde değil.Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 25 sene sonra yerle bir olan,ambargo uygulanan bir Japonya bugün teknolojide,bilimde,ekonomide bizden daha iyi bir düzeyde ise düşünmemiz gereken şeyler var demektir.Bir ülke bizim askerlerimizin başına çuval geçiriyorsa,bir başkası bir yardım gemisindeki vatandaşlarımızı katlediyorsa,bizden özür bile dilemiyorsa ve biz hiçbirşey yapamıyorsak düşünmemiz gerekenler var.

Cumhuriyetin 100.yılında 2023'te eğer hedefimiz "çağdaş uygarlık seviyesi"nin üzerine çıkmaksa,bırakalım bu bayramlarda yapılan havai fişek vs. gösterilerini.Oralarda harcanan milyonları eğitime verelim.Daha çok çalışalım,gençlerimize tarihimizi,atalarımızın bu ülkeyi nasıl ve ne şartlarda kurduğunu daha iyi anlatalım,daha bilinçli bir nesil yetiştirelim.Televizyon,facebook başında saatlerini harcayan bir nesille daha ileri gidemeyiz.Yılda bir "cumhuriyetçi,Atatürkçü" olup,facebookta profiline Atatürk resmi koymakla layık olmuyoruz ecdadımıza."Batı yapsın biz kullanalım"la da olmuyor.Artık gelelim kendimize,uyanalım artık.

Çok umutlu olmasam da şu nesilden yine de çalışan bazıları var.Umarım onlar 2023'te şimdikine nazaran daha güçlü bir Türkiye'yi oluştururlar.

Aslında çokta umrumda değil hani.Tarihini,ecdadını bırak kendini bilmeyen insanları gördükten sonra çokta bir beklentim yok gelecekten.İşte o yüzden sadece kendim için varım ve kendim için yaşıyorum.Geleceğe özlemle...

"Galatasaray Türkiye'dir"

Posted by JANTİ | Posted in , , , , , , , , , , , , , , | Posted on 22:17

0


Türkiye gibi, günlük başarıların peşinde koşulduğu,başarının günlük sonuçlara göre değerlendirildiği,kimi zaman başarının cezalandırıldığı,sabır denen erdemin kimsede olmadığı,herkesin teknik direktör olup futbolu herkesten daha iyi bildiği bir futbol ülkesine Rijkaard'da bir gömlek büyük geldi.Türkiye'ye gelişi "devrim"diye tabir edilen,o her maçını gıptayla izlediğimiz "acaba bizim takımımız da böyle oynayabilir mi"dediğimiz Barcelona modelini,sistemini Galatasaray'a aşılaması beklenen Rijkaard'ın bileti 1.5 sezon bile dolmadan kesildi.Sistemsizliğin sistem olduğu,Guus Hiddinklerin,Joachim Löwlerin,Del Bosquelerin,Luis Aragoneslerin,Eric Geretslerin ve daha nice hocaların harcandığı bir ülkede aslında bu habere pekte şaşırmamak gerekir.Rijkaard gibi dünyanın en iyi hocalarından birini takımın başına getirip,onun istediği oyuncuları almadıktan ve takımı tamamen ona emanet etmedikten sonra onun başarılı olacağına inanmak asıl şaşırtıcı olan.
 Aslında bugün Rijkaard gönderildikten sonra onun neden getirilmiş olduğunu daha iyi anlıyorum.Rijkaard'ın getiriliş amacı "Takımımızın bir sistemi olsun,biz de Barcelona gibi oynayalım,Avrupa'da kupalar kaldıralım" değilmiş meğersem.Sırf günü kurtarmak,o gün için taraftarı susturmak ve "Bu adamı niye getirdiniz?"demeyelim,kendilerini eleştirmeyelim diyeymiş.Bunu Rijkaard'ın yerine düşünülen,takımın başına geçmesi beklenen isimlerden anlıyorum.Hakan Şükür,Hagi,Tugay ve Fatih Terim gibi Galatasaray'ın efsaneleşmiş isimleri eğer ki takımın başına geçerlerse taraftar tarafından tabi ki Rijkaard'ın ilk geldiği dönem gibi "sonsuz kredi"ye sahip olacaklar.Belki de Galatasaray haftasonu oynanacak derbiyi kazanacak ya da kaybetmeyecek,belki sezon sonu şampiyon olacak ama aslında özellikle Avrupa'da kalıcı ve sürekli bir başarı bu anlayışla asla yaşanmayacak.Sezon sonu ya da önümüzdeki sezon yeni gelecek isim yine yerden yere vurulacak ve bir maçtan sonra taraftar yine "istifa"diye bağıracak,yönetim baskılara dayanamayacak ve bu "teknik direktör istikrarsızlığı" daha çok sürecek bu zihniyet değişmedikçe.Halbu ki Türk futbolunun yaşadığı en büyük başarıları şöyle biraz inceleseler bu başarıların "istikrar"sayesinde meydana geldiğini anlayacaklar.
  Şahsen ben Galatasaray'ı "dünya kulübü"diye tasvir eder,diğer kulüplerden farklı kabul ederdim ama anlaşılan Galatasaray dedikleri gibi "Türkiye"imiş

Youtube'a Giremeyenler İçin Programsız Kesin Çözüm

Posted by JANTİ | Posted in , , , , , , , , | Posted on 19:09

0



Malumunuz ülkemizde "Youtube,Vimeo"gibi video paylaşım siteleri ve daha niceleri "mahkeme kararıyla" bi engelleniyor bi açılıyor.Youtube'un en son engellenişinden sonra "dns değiştirme" de fayda etmez oldu.Ama ne demişler "Demokraside çareler tükenmez."Sağolsun http://www.atgozlugu.com/ websitesinde bunun için bir ayar yapmışlar,sayelerinde Youtube'a rahat rahat giriyorum.Youtube'dan video paylaştığımda "ben izleyemiyorum"diyen takipçilerimiz için http://www.atgozlugu.com'dan/ alıntıladık.

"Open DNS, Google DNS gibi yöntemler Youtube’a girebilmek için yetersiz kaldı. Aynı zamanda Google Docs, Google Maps de engellendi.Bu yüzden host dosyasında bir düzenleme yapmak gerekiyor.Dosya boyutu 5 mb’dir.


Buraya tıklayarak host dosyasını indir.


Dosya Hotfile’da barındırmakta, linke tıkladıktan sonra karşınıza gelicek ekranlar şunlar


Önce Normal İndirme ‘ye tıklayın



 


Sonra 60 saniye bekliyeceksiniz.

 







Son olarak da karşınıza rastgele olarak çıkacak karışık karakterleri yazıp “Download the File” a tıklayıp dosyayı indirebilirsin.


















Rar şifresi atgozlugu.com Ardından C:\WINDOWS\system32\drivers\etc\hosts klasörüne girerek az önce indirdiğin hosts dosyasını mevcut olanla değiştir.Ardından tarayacını kapat,tekrar aç ve artık Youtube’dasın.

Not: Dns ayarını da yapmayı unutmayın Google’ın kendi DNS numaraları olan 8.8.8.8 ve 8.8.4.4′ü kullanın. (aksi takdirde youtube’a girebilecek ancak videoları görüntüleyemeceksiniz)



Yasak sebebiyle Youtube’a girmek baya zorlaştı,proxt siteleri kullanmanız gerekiyor; vtunnel.com,proxylord.com ya da browseunblocked.com gibi..

 
Ama kesin bir çözüm yolu var,ben kullanıyorum,rahat ettim,siz de kurtulun bu dertten..



Bir kaç tane youtube engelini aşabilen program var ama,insanın içine kurt düşüyor,acaba trojan mı var,spyware mi var içinde diye..



Program kullanmadan kesin giriş yöntemini resimli olarak anlatmaya çalışıyım;



Önce DNS ayarlarımızı değiştiricez,Telekomun DNS’si yerine Open DNS’nin DNS’sini kullanıcaz..

 
ÖnceDenetim Masasından Ağ Bağlantılarıma Girin,karşınıza şöyle bir ekran çıkıcak;


















Hangisi daha zor ?

Posted by JANTİ | Posted in , , | Posted on 00:11

1

Nerden başlasam bilemedim bi türlü.Daha doğrusu neye başlasam bilemedim.Kaç gündür bi yazı yazma zorunluluğu hissediyorum nedense.Bundan sonrada karar verdim haftada en az bir yazı mutlaka yazacağım.Hayırlısı bakalım.
  Yaz boyu hep deliksiz ve mışıl mışıl bir uyku hayal ettim.Sonunda bu hayalleri gerçekleştirme fırsatını ele geçirdimse de şu günlerde uyuyama problemi yaşıyorum bu sefer.Çünkü yazın böyle Eylül-Ekim aylarını planlamamıştım.Daha sıkıntısız,dertsiz ve huzurlu geçmesini bekliyordum ki böyle olmayacağını Eylül başlarında çok sevdiğim insanların "gidiş"lerinden ve onlarsız geçen günlerden sonra anladım.Aslında bu ilk değildi.Bu yaşıma değin defalarca sevdiğim insanlar hep uzaklara gittiler onlarla mutluluğun doruklarına çıkamadan.Bazen bu hayattan ayrıldılar,bazen okullar ayırdı bizi.Bazen de zaten onlar hep uzaktaydılar.Ben ise hep "kalan"oldum.Şimdi düşünüyorum da en zoru hangisi acaba?Giden olmak mı yoksa kalan olmak mı?Sanırım kalan olmak daha zor.Zira gidenler bir vakit sonra unutuyor geçmişi,anıları..Ama kalanlar anılarla yaşıyor,unutmak,unutabilmek,uyuyabilmek namümkün.Gidenler giderken mutluluğunu da uykunu da,umutlarını da alıp gidiyorlar.İşte bu ve başka birçok sebepten ötürü 3 vakte karar verdim bende her şeyi,herkesi unutup "unutamayacaklarımı" yanıma alıp gidicem uzaklara.Görücem giden olmak nasıl bir duygu?
  Aslında daha yazmak istediğim çok şey olsa da sanırım şimdilik bu kadar yeter.Size geceye yakışır güzel bir müzikle veda ediyorum.Bu da haftanın şarkısı olsun...


Mesut Özil & Nuri Şahin

Posted by JANTİ | Posted in , , , , , , , , , , , , , | Posted on 19:14

0


  Malumunuz dün akşam Almanya ve Türkiye Berlin'de 30-40 bin Türkün de milli takıma destek verdiği maçta karşı karşıya geldi ve "Panzerler" maçtan 3-0 galip ayrıldı.Oynanan oyuna göre normal bir sonuç aslında.Ama dünkü maçın ayrı bir özelliği vardı.Mesut Almanya adına Türkiye'ye karşı forma giydi ve top ayağına her geldiğinde binlerce Türkün ıslığına rağmen ikinci yarı golünü de attı.Gole kendisinden çok diğer Almanlar sevindi.Çünkü artık Mesut savaşını onlar kazanmıştı ve Mesut artık gerçek bir Alman olmuştu onların gözünde.Aslında gole Mesut da sevinmek istedi kanaatimce ama binlerce Türkün ıslıklarından sonra buna pek cesaret edemedi.

  Sahada bir de Almanların kaybettiği bir oyuncu vardı.Nuri.Almanların çok istediği ama Türkiye'yi seçen Nuri.Şu günlerde Bundesliga'da fırtınalar estiren ve adından çokça bahsettiren Nuri.Mesut'a kıyasla maçta isminden daha az söz ettirdi ve beklentilerimizi karşılayamadı.Bunda asıl mevkisinde oynamamasının ve takımın genelinin kötü oynayışının elbette büyük payı vardı.Zaten önemli olan da bu değil.Önemli olan Mesut ve Nuri'nin birer simge olması.



  Mesut kendi kariyerini düşünerek Alman milli takımını seçti.2010 Güney Afrika Dünya Kupası'nda da Alman milli takımında çok önemli bir rol oynadı ve ardından Real Madrid'e transfer oldu.Buna bakarak doğru bir karar verdi diyebiliriz ancak şahsen ben diyemiyorum.Bir Türk oyuncu Türk milli takımında oynamalıdır,eğer Türkiyeden davet gelmişse.Mesut'a da böyle bir davet geldi ancak o Alman milli takımında oynamak istediğini söyledi ve her fırsatta bununla gurur duyduğunu açıklamaktan çekinmiyor.Ama şunu unutuyor.Mesut bundan 50-60 yıl önce Almanya'ya çalışmaya giden,gittiğinde Almanlar tarafından törenlerle karşılanan,Almanya'nın gelişmesinde önemli payı olan fakat Almanlar tarafından ezilen,aşağılanan,hor görülen,öldürülen,yakılan Türklerin evladı.Bir insan bunları nasıl görmezlikten gelirde Alman milli takımında oynar ve bununla gurur duyar; Türkiye adına forma giyip hepimizin kendisiyle gurur duyup,onu destekleyip,onunla beraber başarılar yakalamak varken.Tutturmuşlar bir "kariyerim için" lafı,gidiyorlar.Bir futbolcu zaten eğer çok yetenekliyse ve kendine güveniyorsa elbette büyük takımlarda forma giyer.Alman milli takımında oynamakla sadece daha göz önünde olursun ve maçlarını takip eden daha çok insan olur.Zaten Mesut Almanya'da futbol eğitimini almış,Almanya'da çok iyi bir takımda oynuyor ve isminden oldukça söz ettiriyordu.Çok büyük takımlarda forma giymek için illa ki Alman milli takımından oynamak gerekmiyor.Bkz.Mehmet Topal...Kaldı ki o halde Türkiye'de oynayan futbolcular ne yapsın?.Onların Alman milli takımını seçme gibi bir şanslarıda yok.Sadece kendi kulüplerinde ve Türk milli takımında kendini gösterme şansları var.Zaten bu yönden Almanya'da oynayan futbolcular oldukça şanslı.Daha iyi bir futbol eğitimi alıyorlar ve Bundesliga gibi dünyanın takip ettiği bir ligde oynama şansını direkt yakalıyorlar.

  İşin bir de Nuri,Hamit,Halil yönü var.Bunlar kendi tabirleriyle "atalarının ülkesi" adına forma giyen ve hepimizin gurur duyduğu oyuncular.Nuri "milli takımda yedek beklemek bile gurur" diyen,Hamit "Mesut'a saygı duyuyorum ama onu anlamıyorum ve desteklemiyorum" Halil'de Mesut'a ufak bir gönderme yaparak "Mesut'a saygı duyuyorum.Ben kendimi Türk hissediyorum" diyebilen futbolcularımız.Şimdi sorarım Alman milli takımında oynayıp bize gol atan Mesut'la mı yoksa Almanya yerine Türkiye'yi seçen,yedek beklemeye bile razı Nurimizle,Hamitimizle mi gurur duyalım?

  Bazıları bu yazdıklarımdan sonra bana gerici diyebilir.Adam yüreğini değil aklını dinledi diyebilir.İşte bize bizi böyle unutturttular.Onur,haysiyet,şeref nedir bilmez hale geldik medeniyet,çağdaşlık diye diye.Laikliği dinsizlik,dindarlığı gericilik,onurlu olmayı bağnazlık bellettiler.

  Dilerim Mesut'un dediği gibi Almanyadaki diğer genç oyuncularımız Mesut'u değil de Nuri'yi,Hamit'i örnek alırlar.

  Yazıma Almanyadaki gerçekleri anlatan,"Cehennemden Çıkan Çılgın Türk" le son veriyorum.Mesut'a gelsin...


King Size Terror - Cehenneme Hoşgeldin
Yükleyen OzzyGS. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...