Bahtsız Bedevi Çekilişe Katılmış...

Posted by JANTİ | Posted in , , | Posted on 19:46

1

  Pek şanslı biri olduğum söylenemez.Bütün şansımı sanırım peşinden az koşturmadığım aynı okula kayıt olduğumuzda sevinçten eteklerimin zil çaldığı Bayan Nihayet'le aynı sınıfa düşerek harcadım,bitirdim.Gerçi onun da şans mı şanssızlık mı olduğu tartışılır ya neyse.

  Evet şanslı biri değilim belki ama şansımı da her türlü yerde denerim,test ederim,üzülürüm ama en azından denedim derim.Hele ki beleş ve ucunda hediye neyin olduğu çekilişlere,yarışmalara balıklama atlarım.Dün yine böyle bir çekiliş duydum ve hiç düşünmeden katılayım dedim.Eee ne demiş Erman Hoca: "Oynamadan kazanamazsın"

  Bahsini ettiğim çekiliş bi blog sahibinin düzenlediği ucunda pekte büyük olmasa da bir ödül bi reklam aslında.Katılım için de şu an yaptığım gibi sitede bu çekilişten bahsetmet gerekiyormuş.Çekilişin son saatlerinde katılıyorum bakalım son anda bir sürprize imza atacak mıyım.

 Çekilişten sonra...

  Çekilişten kendi adıma bir sürpriz yaşanmadı ve beklendiği üzere yine eliboş döndüm.Aman canımız sağolsunnn.Önemli olan katılmaktı....

Gecenin Köründe Pirelerim Kaçtı

Posted by JANTİ | Posted in , , , | Posted on 18:21

0

   Bi türlü uyku tutmadı yine.Ya da bilmiyorum ya belki de zihnimin bana bi oyunu.

   Geçen hafta içinde doğum günüm vardı.Doğum günümü facebook vasıtayla öğrenip kutlayanlara selam.Ona bile yeltenmeyenlerin de amına koyam.Bilgi çağında yaşıyoruz lan,facebook diye bi bok var değil mi en ketum insanın bile doğumgünüdür,ilişki durumudur,tuttuğu takımdır,sevdiği kadındır öğrenmek mümkün.Çok mu zor lan doğum günü kutlamak+yıllardır almak istediğim fakat bir türlü bulamadığım kitabı bulup hediye ederekten beni çok mesut etmek.Haaa?

    Neyse ki çok kibar,çok nazik ve janti biri olduğumdan lafımı geri alıyorum.Zira belki de doğum günümü kutlamayarak iyi ettiniz aq.Doğumgünü dediğin şey insanın mutlu,neşeli olması gereken bir gündür değil mi?Ama biz de  öyle mi?Kısmen..Sağolsunlar hatırlayıp doğumgünümü kutlayıp beni sevindirenler oldu.Amma velakin (bu kelime birleşik mi yazılıyodu la) doğum günümü kutlayıp sinirimi bozanlar da olmadı değil şimdi doğruları konuşalım.


   Yanlış anlmayın doğum günümü kutladığı için bozulmadı sinirlerim.Kutlama mesajının akabinde cereyan eden muhabbette geçen konuşmalar dolayısıyla alt-üst oldu dengem.

   Efenim kendimden çok sevdiğim,mutluluğu benim mutluluğumdan kerelerce önemli olan,kendisini mutlu edebilmek için her türlü salaklığı (aklınıza ne geliyosa)  yapabileceğim,kendisi için nice fedakarlığa katlandığım ama karşısında bir menfaat beklemediğim biricik sevdiceğim,ayyüzlüm,saçları sırma,gözleri sürme gelinciğimdi doğum günümde iç dengelerimi bozan,zihnimi allak bullak eden,beni gündüz vakti sarhoş eden.

  Olayın içyüzüne değinecek olursak: Kendisine bir doğum gününde çok nadide,çok değerli bir hediye vermiştim.Bu  çok nadide,çok değerli hediye ben oluyorum canlarım,düşünmeyin ne verdi acep diye..Kınalı yapıncağıma, kendisinden doğum günüm olması münasebetiyle latife ederekten hediye vermeyişine üzüldüğümü söylemiştim.Lakin o hediye muhabbeti öyle bir noktaya geldi ki "Ben o hediyeyi haketmiyorum"sözünü işitti bu kulaklar (işitmez olaydı)

  Haliylen donup kaldım,ne yapacağımı ne edeceğimi ne söyleyeceğimi bilemedim,aptal bi hale büründüm.Yıllarca peşinden koştuğum,uğrunda jest,çekmediğim acı kalmayan nazlı yarim hediyeyi hak etmediğini söylüyor ve beni arkamdan vuruyordu.Sanırım haddinden fazla istemişim,haddinden fazla sevmişim hissine kapılmama neden olduysa da kendime geldim.Uzun zaman aldı tabii ki.

  Bugüne gelecek olur isek kendimi toparladım,iyiyim,güzelim, nazlı yare de kendisinin bu saçma fikirlerden vazgeçmesini,ortamda haketmeyecek biri var ise onunda ben olduğumu söyledim,rahatım...

  Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya yoksa gururlu bir kişiyim aslında inan ki.

  Dur lan dur Cemal Süreya'nın şiirine girmişim farketmeden,kendimi o kadar kaptırmıştım heyhat.Ne diyodum ha şimdilerde kafam bi önceki haftaya göre daha rahat.Daha az düşünüp daha mışıl mışıl uyuyorum ve sabahları yine kıytırık saatin sesiyle uyanıyorum en son ne düşündüğümü hatırlamaya çalışıyorum,hatırlayamıyorum ve mutlu oluyorum.

  Velhasıl günlerdir pek bi bedbahtım,pek bi düşünceli pek bi umarsız ve pek bi eli sikindeyim.Ve bu kara günlerde bi şarkı keşfettim aslında hafızamın derinliklerinde var olan bi şarkıydı bu.Ve bu kara günlerden kurtulmamda pek bi faydası oldu.Sözleri hakkında pek bi fikrim olmasa da öyle enerjik öyle şıkır şıkır bi şarkı ki bıraktım kendimi müziğe daldım kozmoslara.

  Son olarak canım,cancazım,selvi boylum al yazmalım, umarım bu yazıyı okumuyorsundur.Eğer "tesadüfen" rast geldinde okudunsa da unut okuduklarını,görmezden gel.Neme lazım sonra bunları da haketmediğini düşünürsün üzersin,üzüntüden verem edersin beni.Tamam mı okeyim?

 



Havadan Sudan

Posted by JANTİ | Posted in , , , | Posted on 23:36

0

  Cümleten selamlar!

 Yazıya değil de kahvehaneye girer gibi oldu sanki kaç yazı oldu hala şu yazıya giriş şeysini (oraya yazacağım kelime gelmedi bi türlü aklıma gelirse dipnot koyarım) tam manasıyla halledemedim,hepsinde anlık,doğaçlama saçmalıyorum şu an olduğu gibi.

 Yazmayalı yine uzun bi süre oldu.Oysa bundan bikaç ay önce her hafta bi yazı yazacağım demiştim meğer o kadar kolay değilmiş.Ama yazmayışımın haklı bir mazareti var:Klavyem bozuldu.Evet klavyem bozuldu,aynı şeyi niye iki defa yazdım ben de bilmiyorum,sanırım inanın diye böyle bir saçmalığa daha imza attım.

 Klavyemin bozulma nedenini açıklayacak olursam,merak ettiniz biliyorum eğer etmediyseniz de edin işte çay döküldü.Beni sakar veyahut bilgisayarın başından kalkmayan,bilgisayarla yatıp kalkan,onun yanında yiyip için biri zannetmeyin çünkü çayı döken ben değilim,abim..

 Ailenizle birlikte yaşıyor ve bilgisayarı sizden başka da kullananlar var ise aslında bu pekte anormal birşey değil.Ama o çay kaç yıldır dökülmedi dökülmedi tam sırasını buldu yazmayı düşündüğüm yazıma engel oldu.O çay adına sizlerden özür dilerim...:))) Umarım özrümü ciddiye almıyorsunuzdur haa alanlar varsa da almaya devam etsinler..

 Aslında o yazmayı düşündüğüm yazıyı yazıyor olmam lazımdı şu an ama yazı başka yerlere saptı.Öyleyse hazır zamanda epey geç olmuşken bu yazı nasıl olsa şimdi yayınlanmaz ben yatmaya yakın biraz oyun oynuyorum cicişler yazıya yarın kaldığım yerden devam ederim.,

       TO BE CONTUNIED

 Yazıya bir değil iki gün sonra devam ediyorum nedenini sormayın.En son klavyemin bozuluşunda kalmışım sanırım.Bunca yıldır ilk defa başıma geldi ne felaket ne berbat bir durummuş be arkadaş.Günlerce umarım facede emesende yazmazlar diye içimden dilek diledim.Ekran klavyesiyle yazmak o kadar kötü ve sinir bozucu ki.Normalde 5 saniyede yazacağım şeyi ekran klavyesi sağolsun 1 dakkada anca yazıyodum.

 Bikaç gün klavye bulmak için afedersiniz götümü yırttım ama nafile.Arkadaş hiç kimsede fazladan klavye olmaz mı yahu.Ama sağolsun bi arkadaşım bu konuda daha önceden ağzı yanmış olacak ki onda varmış fazladan bi klavyecik koşar adım kaptım geldim.Diğerine göre tuşları daha yumuşacık daha hassas ama olsun ekran klavyesinden binlerce kez daha iyidir.

 Size klavye ile ilgili bide minik bi öneride bulunayım.Evde sizden başka bilgisayarın başına oturan bi büyüğünüz özellikle de babanız klavyeniz yumuşak tuşlu olsun.Benim şahsen bu konuda çok başım ağrıdı.Mecazen değil ha gerçekten başım ağrıdı.Peder klavyeyi öyle bir kullanıyor ki yani o sesi duyunca kendinizi mahkeme salonlarında sanarsınız.Adam klavye değil bildiğin daktilo kullanıyor.

 Bundan sonra evde herdaim fazladan bi klavye ne bileyim bi mouse,bi monitör bulundurasım var.Eşeğini sağlam kazıya bağlayacaksın bu devirde hele debu kadar pinti insanlar varken etrafta.

 Bugün 14 Şubat canlarım,cancazlarım.Kandiliniz mübarek sevgililer gününüz kutlu olsun.Bu yılda mal gibi tek kaldık :((((((  Bikaç güne doğum günüm varmış unutmayın lan hediyemi isterim haaa

 Az önce öğrendim  de İbrahim Üzülmezi göndermişler ya beşiktaştan.Üzülme ibocum sana kulüp mü  yok ya.Bakın aha şuraya yazıyom bu adam haftaya Barçada.Demedi demeyin sonra..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...